Proje Başlangıç Tarih: 20 Aralık 2019
Avrupa Birliği desteği ile gerçekleştireceğimiz kampanya çalışmamıza başladık.
Suriyeli Sığınmacılar ile ilgili doğru bilinen yanlışları anlatmak ve iki toplum arasındaki ön yargıları yıkma konusunda bir adım atmayı planladığımız projemizin detaylarını yakında sosyal medya hesaplarımız ve internet sitemizde bulabilirsiniz
Ya sen olsaydın!…
Suriye’deki iç savaşın başlamasının üzerinden sekiz yıl geçti. Ancak savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeli mülteciler için hâlâ yeterli hukuki ve sosyal entegrasyon sağlanamadı. Bu durum, onların yaşamak için temel gereksinimlere ulaşmasına engel olurken, bir yandan da iki toplum arasındaki mesafeyi daha da açıyor. Bu tür örnekleri sosyal medyada, basında sık sık görüyoruz.
Ancak yanlış bir bilginin “sürekli olarak” tekrar edilmesi, onun doğru bilgi olarak kabul etmesine sebep olmamalı. Sosyal medya kullanıcıları genel olarak “çok sayıda RT almış” ya da beğenilmiş bir içeriğin “yanlış olamayacağı” düşüncesindedir. Çok sayıda kişi paylaştığı için bu yanlışa ortak olup olmadığı konusunda bir endişeye kapılmaz. Oysaki her zaman sosyal medyanın bizi yanılttığına şahit oluyoruz. Buna rağmen karşımıza çıkan bilgilere koşulsuz bir şekilde inanmaya devam ediyor ve hiç sorgulamadan paylaşıyoruz.
Şunu görmek gerekir: Hiç kimse isteyerek kendi ülkesini terk edip mülteci olmayı göze almaz.
Dünya, mülteci meselesini kalıcı olarak halletmek istiyorsa bütün dünya için, bütün insanlık için hak, hukuk ve adalet talep etmeli. Âdil bir ülkede kim yaşamak istemez.
Destekleyen Kurum: AB SİVİL DÜŞÜN PROGRAMI
Projenin Adı: YAN YANA YAŞAM- Suriyeliler ile İlgili Yanlış Bilinen Doğrular Kampanyası
Uygulama Tarihi: 01.01.2020 / 31.03.2020 3 AY
Projenin Amacı: Bu çalışmanın genel amacı 8 yıl içerisinde savaş nedeniyle Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan yaklaşık 3 milyon 630 bin 575 (Göç İdaresi 2019 verileri) Suriyeli’nin toplumsal uyumuna katkıda bulunmaktır.
Daha özelde amaç Mersin’de yaşayan 201 bin 291 (Göç idaresi 2019 verileri) Suriyeli sığınmacılar hakkında sosyal medya ya da basın aracılığıyla paylaşılan, doğruluk payı olmayan ve ev sahibi halkla Suriyeli göçmenleri karşı karşıya getirerek sosyal uyumun gerçekleşmesini engelleyen haber kirliliğini azaltarak, ön yargıları ve ortaya çıkmaya başlayan nefret söylemlerini azaltmaktır.
Projenin Gerekçesi UN Women ve Mersin İşkur Müdürlüğünden alınan istatistiklere göre Mersin’de yaşayan yaklaşık 250.000 mültecinin(Geçici koruma altındaki Suriyeliler) sadece %15,1’i gelir getiren işlerde çalışmakta, %71’i dil problem yaşadığından, sosyal hayata katılamamakta, mesleki kurslara gidememekte, sosyal haklarına erişememekte, %81’i ise birlikte yaşadığı ev sahibi toplumu tanıyamadığı için kendini güvende hissetmemektedir. Bunun yanı sıra mültecilerin ülkemizde geçirdiği 8 yıla rağmen, toplumlar arası uyum istenildiği düzeye gelmediği gibi, nefret söylemleri artmaktadır.
Özellikle yerel ulusal medya ile sosyal medyada her gün bir kaç kez konusu suç işlemiş mülteci olan, gerçek dışı haberler paylaşılmakta, iki halk arasındaki mevcut gerginlik körüklenmektedir. Mülteci sorunu dünyanın olduğu kadar özellikle Türkiye’nin de büyük bir problemidir. 8 yılı aşkın bir süredir, Türkiye’de yaşayan mültecilerin dil ve kültür sorunu nedeni ile çalışma hayatına katılamamaları, hem ev sahibi ülke olan bizim hem de onların da yaşamını zorlaştırmaktadır. Iki toplum arasında çatışma riski, önyargılar her geçen gün artmaktadır.