Depremden etkilenerek Mersin’e gelen kadın ve kız çocuklarının cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına erişimi raporlaması

Bu çalışma 6 Şubat Kahramanmaraş Depremi’nden etkilenerek Mersin’e gelen , geçici barınma
alanlarında yaşamlarını sürdüren kadın ve kız çocuklarının, cinsel sağlık ve üreme sağlığı (CSÜS)
haklarına erişim sorunlarının tespiti ve hak ihlallerinin raporlanması amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Raporun ilk bölümünde mevcut durum analizi yapılmış, proje ekibinin yaptığı araştırma ve
gözlemlerle, 5 derin yüz yüze görüşme değerlendirmesinden sonra izleme bulguları
paylaşılmıştır.
Raporun son bölümünde de sonuç ve önerilere yer verilmiştir
Üreme sağlığı ve cinsel sağlık hak ve hizmetleri, uluslararası sözleşmelerde temel insan hakları
arasında yer alan ve ulusal düzeyde sosyal bir hak olarak tanımlanan sağlık hakkı kapsamındadır
ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Planı’nda (1994)  temel
insan hakları kapsamında tanımlanmıştır. Bu planda üreme sağlığı kavramı “Üreme sistemi
işlevleri ve süreci, sadece hastalık ve sakatlığın olmaması değil, tüm bunlara ilişkin fiziksel,
mental ve sosyal yönden tam bir iyilik halinin olmasıdır” olarak tanılanmıştır. Ayrıca bu tanımda,
insanların tatmin edici ve güvenli bir cinsel yaşamlarının olması, üreme yeteneğine sahip
olmaları, üreme yeteneklerini kullanmada karar verme özgürlüğüne sahip olmaları da vardır.
CSÜS Hakları; beden ile ilgili kararları kendi başına alabilme ve bu konularda doğru bilgi alma,
kontrasepsiyon[2] dahil olmak üzere CSÜS hizmetlerine ulaşma; evlenilip evlenilmeyeceğini,
evlenilecekse ne zaman ve kiminle evlenileceğini seçme, çocuk sahibi olunup olunmayacağına
ve olunacaksa kaç çocuk sahibi olunacağına karar verme; (cinsel saldırı, genital sakatlama, zorla
gebelik, zorla kürtaj ve zorla sterilizasyon dahil olmak üzere) tüm cinsel şiddet biçimlerinden
uzak bir hayat sürme haklarıdır.
Bu raporun ve önerilerin, alanda çalışan Sivil Toplum Örgütleri, yerel yönetimler ve kamu
kurumlarına yol gösterici olmasını diliyor, yasa koyuculara cinsel sağlık ve üreme sağlığı
alanında hak ihlallerinin önlenmesi konusunda atılacak adımlarda ilham vermesini umut
ediyoruz.
Herkesin eşit olarak haklara erişebildiği, özgürce kendini ifade edebildiği bir dünya dileğimizle…